Şarkılarda bir romantik dönem vardı. Ve filmlerde de vardı.
Şimdi ise insanlar o dönemin bittiğini düşünüyorlar daha çok.
Aşkın varlığı ve işlevini sorguluyorlar.
Şimdi gerçekçilik ve güç dönemi. Entrika dönemi.
Sanki daha fazlasıymış gibi.
Oysa bunlar başlayıp biten dönemler değil.
Bunlar sizin neye baktığınızla, neyi seçtiğinizle ilgili.
Yani romantizmin ve sevginin baskın olduğu dönemler gene olacak. Sonsuzca.
Tıpatıp aynısı olmayacak ama olacak. Olasılıkla daha gelişmişi ve güzeli olacak.
Bunlar varlığımızın asli yönleri. Değişen şeyler değil. Bir arada varolan şeyler.
Bu şuna benziyor.
Bir yaratıcı olduğuna inanma eğilimi olanlar,
baktıkları yerlerde ona dair ipuçları görürler.
Bir yaratıcı olmadığına inanma eğilimi olanlar,
baktıkları yerlerde onun olmadığına dair ipuçları görürler.
İkisi de doğrudur. İkisi de bir arada vardır.
Evren sizin inançlarınızı değiştirmeye çalışmaz.
Sizi destekler.
Burada da aynı durum geçerli.
Romantizmi geçmiş gitmiş bir dönem olarak görenler,
şu anki entrika dünyasına bakmayı tercih ediyorlar.
Sevginin bitmez birşey olduğunu düşünenler ise
entrikaların gelip geçici, sevginin kalıcı olduğunu düşünmeyi tercih ediyorlar.
Neye bakarsanız, onu görürsünüz.
Hangi yönde ilerlerseniz, evren sizi o yönde destekler.
Oysa hepsi aynı anda varolur.
Siz sadece seçtiklerinizi daha çok görürsünüz.
Hiçbirşeyin modası/zamanı geçmez.
Hepsi asli varlığınızın unsurlarıdır. Bırakabileceğiniz şeyler değildir.
Sadece bazan bastırırsınız, görmezden gelirsiniz veya doyurmamayı seçersiniz.