Gönderen Konu: Müzik, müzik, müzik  (Okunma sayısı 2837 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

zgnrsn-R

  • Yoğun Katılımcı
  • *****
  • İleti: 621
Müzik, müzik, müzik
« : Mart 31, 2021, 10:55:05 ÖÖ »
Müzik, müzik, müzik...

Müzik (hoşa giden seslerin birlikteliği), benim için felsefi yüksek yorum yüklediğim bir varoluş etkinliği.

Lise dönemimde radyoda Nevin Uluçam'ın sunduğu "Dilek Kutusu" programını kaçırmazdım ve bazı isteklerde de bulunmuştum.

Evrensel ölçekte doğadaki seslerin çok çok üstünde yaratıcılıklar sergilenebiliyor müzik alanında. Bence hayata insani katkı olarak bilim düzeyinde gelişkin bir yaratı müzik sanatı.

"Dilek kutusu" döneminde ve sonrasında uzunca bir süre klasik batı müziği alanında gezinmiştim sonrasında eşimle beraber Enrico Morricone'un "Marco Polo" belgeseli müziğine aşık olmuştuk. Kime ait olduğunu kaydetmediğim için sonraki yıllarda uzun süre kasetini aramış ve fakat bulamamıştım. Eşim, "İpek Yolu" belgeselinin müziğinin de aynı etkileyicilikte olduğunu söyleyince ona odaklandım; halen bir Kitaro (Takaishi Masanori) hayranıyım.

Klasik batı müziği ile Kitaro' nun müziğini karşılaştırırsak; batı müziği enstrümanların performansı üzerine bina edilmiş çoklu armoniler olarak tanımlanabilir; bir nevi "kortex" çalışması (resim alanından örneklemek gerekirse teknik ağırlıklı resim diyebiliriz). Kitaro' nun müziğinde de teknik elbette vardır ve fakat teknik kendini hissettirmez; adeta altbeyin/gönül ağırlıklı bir müzik. Kitaro'nun "Cosmic Love" adlı parçası ile başarılı transandantal meditasyon yapmışlığım var (Loş bir odada kulaklıkla normal volümün bir tık fazlasıyla gözler kapalı olarak müziğe odaklanarak; dikkati, bazen ikincil melodiye/ritme kaydırarak). TM ye en uygun müziğin gene Kitaro'nun "Oasis" adlı eseri olduğunu kanaatindeyim.

Bunları yazma nedenim yenilerde Kitaro'nun değişik bir çalışmasını keşfetmem: Aqua adlı parçası ile Requiem parçasını kombine etmiş; birini ritim olarak kullanmış: Kitaro - Aqua & Requiem

https://www.youtube.com/watch?v=EluHQy7J6NI

« Son Düzenleme: Mart 31, 2021, 10:59:56 ÖÖ Gönderen: zgnrsn-R »
Kendi öz muhakemesini kullanmayanların hedefi/akıbeti, olgu/olayı çözümlemek yerine "kandırılmak" olabilir.

oe_

  • Yoğun Katılımcı
  • *****
  • İleti: 622
Ynt: Müzik, müzik, müzik
« Yanıtla #1 : Nisan 04, 2021, 04:19:20 ÖS »
Güzelmiş, teşekkürler...

zgnrsn-R

  • Yoğun Katılımcı
  • *****
  • İleti: 621
Ynt: Müzik, müzik, müzik
« Yanıtla #2 : Nisan 22, 2021, 12:57:23 ÖS »
Güzelmiş, teşekkürler...

Kitaro'nun müzikleri hemen ilk dinleyişte sevilemiyebiliyor. Benim için de öyle olmuştu; bunu başka diğer müzikler için ifade edenlere rastladım. Hani bir kitap ya da metni ikinci okuyuşta daha iyi odaklanma olabilir ya müzikte de benzer bir süreç.

TM yapanlar için günboyu fon müziği türleri vardır. Bence Kitaro'nun müzikleri tam da bu tanıma uyuyor.
Kendi öz muhakemesini kullanmayanların hedefi/akıbeti, olgu/olayı çözümlemek yerine "kandırılmak" olabilir.

zgnrsn-R

  • Yoğun Katılımcı
  • *****
  • İleti: 621
Ynt: Müzik, müzik, müzik
« Yanıtla #3 : Mart 20, 2023, 06:17:21 ÖS »
Bu uçsuz bucaksız evrenin bir köşesinde oluşmuş insan denilen organizmanın ürettiği pek çok şey içinde bence en mükemmeli: MÜZİK

https://www.youtube.com/watch?v=PVJaaTEHcJM&list=RDGMEM8h-ASY4B42jYeBhBnqb3-w&index=25


https://www.youtube.com/watch?v=wlxVoiLlsdA

 https://www.youtube.com/watch?v=ySN2kCS_L_Q

https://www.youtube.com/watch?v=xdK0LluUSLs


« Son Düzenleme: Mart 21, 2023, 08:26:06 ÖÖ Gönderen: zgnrsn-R »
Kendi öz muhakemesini kullanmayanların hedefi/akıbeti, olgu/olayı çözümlemek yerine "kandırılmak" olabilir.

oe_

  • Yoğun Katılımcı
  • *****
  • İleti: 622
Ynt: Müzik, müzik, müzik
« Yanıtla #4 : Mart 20, 2023, 10:12:20 ÖS »
İşte salt müzik ve sanat bile, görünenin ötesinde birşeyler olması gerektiğinin birer anlatısı değil midir?

Ne bilimseldir, ne objektiftir. Ama yok sayamayız. Anlamsız sayamayız.


Neden bazı seslerin arka arkaya gelmesi 'güzel'dir de, diğerleri güzel değildir.

Bunun arkasında; çok daha derin ama anlamadığımız, anlamadığımız halde daha da ilerleyip, derinleşip, deneyimleyebildiğimiz bir şey var.

Anlamıyoruz, ama yaşayabiliyoruz.