... Felsefeyi incik boncuk dizmek gibi bi hobi kıvamına sokuyor, hayatın gerçekleri tokat gibi surata çarpınca da insanın incik boncuk dizesi gelmiyor. Hatta ve hatta hayatın gerçekleriyle felsefeyi birbirine içkin tutmamak da bundan kaynaklanıyor, dünyayı değiştirmeye çalışmayan felsefe soyut bir meta haline geliyor çünkü.
Öğrenciliğimde ben de aynı kanaatte imişim; bunu, notlarımı elden geçirince anlamıştım; ana tema memnun olunmayan olguların yeniden düzenlenmesi idi. Ana temayı belirginleştirince bu defa "neye göre değiştireceğim?" sorusu gündeme gelmişti. Yanıtım ilk nazarda "kendi isteklerime , kendi işime gelenlere göre" idi. Kendim henüz donanımlı olmadığımdan yetki sorunum vardı. Kişisel hedeflerim başkalarının sınırlarına toslardı.
Çalışma ve sosyal hayat, insanı mevcut düzen ile barışmaya zorluyor (ideolojileri bayrak yapanlar dahil). Bu çerçevede mevcut dünya ve hayat dengelerinin yüksek sayıda faktörlerin interaktif dinamiğinde oluştuğunu idrak ediyor insan. Tüm sorunların çoğunluğun/dünya ortalama öğreniminin 4,5 sene gibi olmasından (şimdilerde 7.4 imiş) ve açgözlü/açıkgözlerin dayatmalarından ileri geldiğini anlıyorsun. Hegemonlar yöneticileri kukla gibi kullanıyorlar (bazı ülkelerde artistleri seçtirdikleri dahi oldu). Bu 4.5 ya da 7.4 yıllık öğrenim ilkel benlik kabuğunu aşamıyor.
Bu tabloda felsefe ne yapsın? Radikal hamlelere -genel bilinç olmadıkça- girişse linçe maruz kalır. Zaten şu anda bilim, konfora katkısı sebebiyle bir miktar kurtarıyor da felsefe tamamen "lüks" konumunda kalıyor.
Bilinç ve evrensel benlik yaygınlaşmadıkça, felsefe dünyayı düzenleyemez. Peygamberler, Allah'ın gücü arkalarında olduğu halde tam çözememiş, her seferinde -kısa süre sonra- ilkel benlik gene ortamlara egemen olmuş. Güncelde medeniyet, insanlık ülküsü", yasalar, insani organizasyonlar vb devrede olduğu halde başedilemiyor; hatta yeni bir barbarlık çağına gidiliyor gibi. Hegemonlar nüfusu azaltmayı ve robotlaştırmayı önceliyorlar.
Düzelme yönünde felsefenin katkı yapacağı ilk adım, yöneticilerin özünde filozof olmasını ve eğitim protokollerinin aydınlanma yönünde olmasını sağlamak olabilir. İnsanlığın "insan" retoriğine ulaşması için daha çok uzun yolu var.
Bknz: 1- Uzaylılar niçin temas kurmuyorlar? (
https://www.forumfelsefe.org/index.php?topic=164.0 )
2- Mevlanayı kim anlamış? (
https://www.forumfelsefe.org/index.php?topic=122.0 )